March 24, 2006

Amerika Macerasi Son Gun

Eveeeet son gun geldik:) Acikcasi donecegim icin mutluyum. Burasi iyice alışmama rağmen sıkıcı gelmeye başlamıştı. Rahat rahat türkçe konuşacağım zamanı iple çekiyorum. Sevdiklerime kavuşacağım içinde mutluyum.

Son gündü ama yine de bugüne birçok ilki sığdırdım.

Sabah uyuyakaldığım için ilk keynote u kaçırdım. Aslında keynote lar biraz geyik geçtiği içib pek de üzülmedim. Güne ilk olarak TPTP nin tanımı ile başladım. TPTP nin yapabildikleri gerçekten çok iyi gözüküyor. Hedefledikleri gibi bu konu da tek olabilecek gibi gözüküyorlar. Gerçekten değerlendirmeye değer.

Sırada RCP ve GUI geliştirmek için araçların tanıtıldığı sunum vardı. VE, Jigloo ve Instantations ın karşılaştırmasını yaptılar. Açıkcası hepsi birbirine benziyor. Pek farkları yok.

Öğle arasında yemeğini hızlıca yiyip kiraladığım arabayı El Camino ya gitmek için 57 numaralı otobüse bindim. Ki bu bir ilkti. Şöföre ödemem gerektiği biliyordum ama nasıl olacağını tam bilmiyordum. İşin ilginç yanı son duraktan binecektim. Baktım otobüs orada duruyor atladım içine. Şöför biraz şaşırdı sonra durak az ilerde diyerek beni durağa yolladı zenci sevencen abi:) 2 dk sonra da duraktan bindim. Şöförün önündeki alete attım bozukları. Ve işte bu kadar. Sonra otobüsün içindeki boydan boya dolanan halat/zincir dikkatimi çekti. Durakta durmasın ı istediğinde asılıyorsun halata. Tabii otobüsteki bir güzellikte GPS olduğu için duraklara yaklaşırken şuraya yaklaştık falan demesi.

Neyse sonra Budget'i bulmam biraz sürdü. Biraz yürüdüm sonra buldum. Ellerinde mini van olduğu için onu verdiler. Adam kasko istemediğimi duyunca biraz şaşırdı ve benim de içime kurt düşürdü. Ama neyse kasko olmadan aldım çıktım.

Konferans merkezine geri döndüm. Kısa konuşmalara katıldım. Özellikle 'Top Ten Eclipse Annoyances' ve 'Why You Should You Use Eclipse RCP' ilginçti. Daha sonra RadRails i dinledim. Ondan sonra da Best Practices for Programming for Eclipse and OSGi 'yi dinledim.

Bundan sonra zaten sunumlar bitti. Bende atladım arabaya önce Barnes and Noble da Ceylan'a kitap baktım orada bulamayınca Borders'a baktım. Kitap vardı ama ben raflarda bulamadım. Aradım bir sürü ama bulamadım. Yardımcı olması için birine sordum. Baktığı ilk yerde buldu:) Ceylan'ı da mutlu ettikten sonra Tolga'nın istedikleri için Guitar Center ve Starving Musician a baktım ama istediklerinden hiçbirini bulamadım. Üzgünüm Tolga.:) Tabii buraları dolaşırken arada bilmediğim yerlere girip dolandığım oldu. Laptop 'ında şarjı az olduğu için Google Earth'u çok kullamadım. Buralara baktıktan sonra alacağım son şeyleri de almak için Great Mall'a gittim. Alışverişi yaptım McDonalds dan yemek yedim ve sonraaa geldik başka bir ilke arabaya benzin alma işine. Amerika daki benzinlikler self servis kendi kendine hallediyorsun.

Neyse geldik pompanın önüne. Allahtan Amerika herşeyin nasıl çalıştığı üzerilerinde hiç bilmeyene anlatırcasına yazıyor. Açtım benzin deposunun kapağını taktım pompayı. Push Here To Start... Basıyoruz tık yok. Bir daha yine yok. Yok yapamadık girdik içeri, yabancıyız kardeş bir yardım et. İçerde ilginç bir meksikalı tip vardı. Arkadaş canlısı Turkey'in hindi olduğunu bilen bir arkadaş. Neyse kredi kartı dedi ben de cash dedim. OK dedi. Ne kadar dedi. Kardeş sen manyakmısın ne biliyim ben. Hayır litre olsa diyeceğim şu kadar adamlar galon kullanıyor. Anlattık işte bir çeyrekten biraz daha fazlası boş falan derken adam 15 galon iyi mi dedi. Eh hadi bakalım dedim. Hesapladı 41 dolar. Dedim yandık hani ucuzdu bu meret. Ödedim cash i çıktım dışarı taktım pompayı Push to Start. Sonra da çektim pompanın ucunu. Kafama da ver opet şapkasını tamam yani. Başladı benzin şarıl şarıl akmaya ve bizim pompa saymaya. 9-10 arası birşeyde durdu dedi 18.90 dolar gittik aldık paranın üzerini verdik 1 dolar bahşişimizi arkadaşı da mutlu ettik. Bindik arabamıza tren yolunu takip ederek döneceğim otele ama git git bildik bir şey yok baktım ters yöne gidiyorum. Aynen yapılabilen bir yerden çekersik U yu. 15 dk sonra oteldeyim sonunda.

Odeme içinde konuştuktan sonra elimde son kalan budlardan biri yazıyorum yine. Şimdi çantamı toplayıp yatacağım. Sabah dönüş macerası başlıyor. 5 de kalkacağım inşallah.

Bu macera da buraya kadarmış.... Sıradaki gelsin!

No comments: